Venezuela’da buğday üretimi ile ilgili tartışmaları pahalandıran CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, ülkenin kendine kâfi ölçüde buğday üretecek her türlü imkana sahip olduğunu vurgulayarak, “AKP iktidarları periyodunda 25,5 milyon dönüm buğday ekim alanı üretimden çıktı. ‘Yerli ve milli’ diye diye ülkemizi ithalata mahkum ettiler” diye konuştu.
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, gündemdeki bahisleri kıymetlendirdi.
“AKP PERİYODU ADETA BASINA ZULÜM PERİYODU OLDU”
Diyarbakır’da gözaltına alınan basın mensuplarının uğradığı baskıyı kınayarak kelamlarına başlayan Sarıbal, “Bir ülkede basın özgür değil ise halk da özgür değildir. AKP periyodunda fikir özgürlüğünün olmadığını biliyoruz. AKP devri, adeta basına zulüm periyodu oldu. AKP basına zulüm uyguladı, uygulamaya devam ediyor. Bunun son örneği Diyarbakır’da yaşandı. Diyarbakır’da gözaltına alınan 22 kişinin 20’si basın mensubu. 8 gündür haklarında yanlışsız dürüst bilgi edinilememekte. Son olay basının üzerindeki baskıyı bize çok net bir halde göstermekte” diye konuştu.
“BASIN İLAN KURUMU MUHALİF BASINI CEZALANDIRIYOR”
Basın İlan Kurumunun reklam ambargosu uygulayarak muhalif basını cezalandırdığını belirten Sarıbal, “Basın İlan Kurumu, muhalif basın için Basın İnfaz Kurumuna dönüşmüş durumda” dedi.
“POLİSİN HAKLARINI HER VAKİT SAVUNUYORUZ”
Basın toplantısında, İstanbul’da düzenlenen harekette polise yumruk attığı sav edilen bir milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması için davette bulunan TBMM Lideri Mustafa Şentop’a da reaksiyon gösteren Sarıbal, Polisin haklarının korunmasını her vakit savunduklarını söz ederek, “Polise yapılan her türlü müdahaleye karşıyız. Lakin polisin asli misyonu Anayasal haklarını kullanan aksiyoncuları korumaktır” formunda konuştu.
“BU DEVRAN DÖNECEK”
Milletvekillerinin yasal olarak dokunulmazlığı bulunmasına karşın bütün toplumsal olaylarda polis şiddetine uğradığını hatırlatan Sarıbal, TBMM Lideri Mustafa Şentop’un sessiz kalmasını şu sözlerle eleştirdi;
*TBMM Liderinin vazifesi öncelikle milletvekillilerinin dokunulmazlık hakkını korumaktır. Bu TBMM Lideri şayet polise dayak, AKP yahut MHP’liden geliyorsa beyefendide tık yok. O vakit polis, şiddete, küfre, hakarete maruz kalmamış oluyor.
*Ama muhalefet partilerin milletvekillerinden biri, rastgele bir demokratik hakkı kullananların yanındaysa boğazı sıkılabilir, polis tarafından tehdit edilebilir, tekmelerle ayakları morarır. Milletvekillerinin sıhhat raporu olur.
*TBMM Lideri buna da tık demez. TBMM Lideri milletvekillerinin maddeden kaynaklanan dokunulmazlık haklarını koruyabilmelidir. Elbette bir gün bu devran dönecek. Bu devran bu türlü gitmez. TBMM Liderini sağduyuya, misyona, asli sorumluluğuna davet ediyoruz.
“VETERİNERLER DE SIHHAT ÇALIŞANI”
Sağlık çalışanları hakkındaki düzenlemeler içeren yasa teklifine değinen Sarıbal, veteriner doktorların de sıhhat çalışanı olduğunu ve maddede onların da haklarının korunması gerektiğine vurgu yaparak, “Veterinerlerin talepleri var. Özlük haklarının uygunlaştırılması, sıhhatte şiddet kapsamına alınması. Teklifte kendilerine de yer verilmesini istiyorlar. Veterinerler de toplum sıhhatini korumakta. Onların da öteki sıhhat çalışanları üzere yasal teminata alınmaları gerek” tabirlerini kullandı.
“ÖNCE SUDAN, SONRA NİJER ARTIK DE VENEZUELA”
Venezuela’da buğday üretimi ile ilgili tartışmaları kıymetlendiren Sarıbal, “Yıllardır kıta kıta dolanıp tarım alanını nerede buluruz diye bir hayal içerisindeler. Evvel Sudan dediler. Sonra Nijer, Afrika’nın içleri. Son olarak Venezuela’da buğday üreteceklerini söylediler. Tarım ve Orman Bakanı, Venezuela Devlet Lideri ve Tarım Bakanının ‘gelin ülkemizde buğday üretin. 100 kilonun 70 sizin olsun 30’u bizim olsun’ dedi diyor. Meğer ülkenin kaynakları var. Kendine yetecek ölçüde buğday üretecek imkanları var” açıklamasında bulundu.
“YERLİ VE ULUSAL DİYE DİYE ÜLKEYİ İTHALATA MAHKÛM ETTİLER”
Sarıbal, şöyle devam etti:
“AKP iktidara geldiğinde 93 milyon dönüm toprakta buğday üretimi yapılıyordu. Bugün 67,5 milyon dönüme düşmüş. AKP devrinde 25,5 milyon dönüm buğday ekim alanı üretimden çıkmış. Yerli ve ulusal diye diye ülkeyi ithalata mahkûm ettiler. Yalnızca buğdaydan örnek vermek gerekirse AKP periyodunda 83 milyon ton buğday ithalatına 22,5 milyar dolar para ödendi.
Ahmet Arif’in dediği üzere ‘Kör olma da gör beni.’ Ülkenin toprakları kâfi ölçüde üretim yapmaya imkân veriyor. Fakat evvel etrafına bakmayı bilmek lazım.”
“SEL FELAKETİ: HAYAT ALANLARINI KİRLETME VE BETONA GÖMME”
CHP’li Sarıbal, basın toplantısında Ankara’daki sel felaketinde hayatını kaybeden Mamak CHP Gençlik Kolları Lider Yardımcısı İlkay Yiğit ve öbür vatandaşları da anarak, ailelerine sabır diledi. Yaşananların sorumlusunun yağmur olmadığını vurgulayan Sarıbal, 1980’lerde başlayan ve AKP devrinde üst seviyeye ulaşan kentleri, ömür alanlarını kirletme, betona gömme siyasetinin yaşananların nedeni olduğunu vurguladı.