MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir; Kıbrıs‘ta egemen eşitlik temelli iki devletli çözüm ve Doğu Akdeniz’deki gelişmeler hakkında Gündem Dışı söz aldığı konuşmasında, Kıbrıs Adası’nın, sahip olduğu jeostratejik konumu sebebiyle tarihin her döneminde büyük öneme sahip olduğuna değinerek; “Bu haliyle Kıbrıs Adası sadece denizin ortasında bulunan bir ada vasfıyla ikmal noktası olarak değil, bölgesel ve küresel hakimiyet için mutlaka korunması gereken bir alan olarak ön plana çıkmıştır.” dedi.
KIBRIS, 1500’LÜ YILLARIN İKİNCİ YARISINDAN SONRA KALICI BİR TÜRK VATANI OLMUŞTUR
Osmanlı döneminde Akdeniz hakimiyetinin mihenk taşı konumunda olan Kıbrıs’ın, 1500’lü yılların ikinci yarısından sonra kalıcı bir Türk vatanı haline geldiğini belirten Özdemir; “Birinci Dünya Savaşı’na giden süreç ve sonrasında yaşanan gelişmelerden etkilenen Kıbrıs, 1950’li yıllardan sonraysa adaya düzenlediğimiz Barış Harekatı’na kadar geçen süre zarfında acı ve gözyaşıyla anılır olmuştur. Enosis hedefiyle Rumlarca başlatılan toplu katliam ve soykırımlar Kıbrıs Türklüğünün yaşamını tehdit ederken Türkiye’nin garantör ülke olarak adada barışın tesisi ve kalıcı hale gelmesi için yaptığı müdahale, dökülen kanın son bulmasını sağlamıştır.” açıklamasında bulundu.
1975’DE KIBRIS TÜRK FEDERE DEVLETİ KURULMUŞTUR
FEDERASYON TEMELLİ YAPILAN MÜZAKERELER ADAYA BARIŞI GETİRMEMİŞTİR
TBMM Dışişleri Komisyonu Üyesi İsmail Özdemir; uzun yıllara mal olan süreç içerisinde özellikle federasyon temelli yapılan müzakerelerin adaya barışı getirmediğini ifade ederek, “Bu süre boyunca Rum kesimi kasıtlı ve sistemli bir şekilde sürekli ödüllendirilmiş, Kıbrıs Türklüğü ise yaşadığı katliam ve soykırımlar görmezden gelinerek adeta tecride maruz bırakılmıştır. Haklının ve haksızın maksatlı tutumlarla birbirine karıştırıldığı açıkça gözlemlenmiştir. Kıbrıs Türklüğü her defasında mağdur edilmiştir. Dolayısıyla, Kıbrıs Adası’nda Türklerin yaşam hakkı ile egemenliğinin korunması noktasında artık yeni bir yaklaşım ve ölçünün belirlenmesi zaruri bir hal almıştır.” açıklamasında bulundu.
KIBRIS TÜRK’TÜR, TÜRK KALACAKTIR
KIBRIS DAVASINA GÖNÜL, CAN VE KAN VEREN TÜM KAHRAMANLARIMIZI RAHMET VE MİNNETLE YAD EDİYORUM
Rum kesiminin şımarık, kendini ve haddini bilmez tutumlarına sessiz kalmanın bölgesel barışın önünde engel teşkil ettiği gerçeğinin görülmesi gerektiğine dikkat çeken Özdemir; “Bilhassa, Yunanistan’ın Ege ve Doğu Akdeniz’deki kışkırtıcı, hukuksuz ve haksız tutumu böyle devam ederse Türkiye’nin kuvvet ve kudretinin nelere kadir olduğunu bir kez daha tecrübe etmek durumunda kalacağı iyi anlaşılmalıdır. Zira, Türkiye’nin egemenlik haklarından taviz verebileceğini düşünmek tarihi bir hata olarak yorumlanmalıdır.” açıklamasını yaptı. Avrupa, Orta Doğu ve hatta Afrika’nın barış, huzur, istikrar ve refahı için Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, adada egemen eşitliğe dayalı 2 devlet kurulması önerisinden hareketle gelecek tasavvurunda bulunmasının herkesin yararına olacağını belirten Özdemir, “başta merhum Fazıl Küçük olmak üzere, Rauf Denktaş ve Kıbrıs davasına gönül, can ve kan veren tüm kahramanlarımızı rahmet ve minnetle yad ediyorum.” ifadelerini kullandı. – KAYSERİ