Ufuk KORCAN
Piyasalarda tansiyonun arttığı günler yaşanıyor. Aralık sonunda açıklanan Kur Korumalı Mevduat (KKM) kurlar üzerindeki baskıyı hafifletmişti. Ancak geçen süreçte enflasyondaki yükseliş eğiliminin sürmesi ‘emniyet subabı’ görevi gören KKM’ye ilgiyi iyice azalttı. Geçen yılın son aylarında olduğu gibi tasarruflarını enflasyon karşısında korumak isteyen bireysel yatırımcılar yeniden döviz talebini artırdı. KKM’de elde edilen getirinin aslında kurlardaki artıştan kaynaklanması parasını 3 ay vade ile bağlamak istemeyenlerin dövize yönelmesinde etkili oldu. Artan taleple dolar kuru mayıs ayı başından bu yana yüzde 16 yükseldi.
İlgi devam edebilir
Kurlarda yaşanan yükseliş eğilimi ve süren zamlar, tasarruflarını enflasyona karşı ezdirmek istemeyenleri düşündürüyor. Türkiye’de genel olarak bu tür zamanlarda vatandaşlar dövizin dışında gayrimenkule de yöneliyor. Kurlar gibi emlak fiyatlarında yaşanan hızlı artış bu seçeneğin cazibesini de azaltmış durumda. Geriye hisse senedi kalıyor. Evet, Borsa İstanbul’da BİST 100 Endeksi son 1 yılda yüzde 80 civarı yükselse de bu yükselişe çok sayıda hisse ayak uyduramadı. Enflasyonun yüksek seyrine devam edebileceği kısa ve orta vadede, borsaya olan ilgi artarak devam edebilir.
Hangi hisseler öne çıkar?
Şu günlerde ‘uzak’ gibi algılansa da 2023 yılı seçim yılı. Sektörde konuştuğum finans uzmanlarının neredeyse tamamı seçimin hisse senedi fiyatlarını olumlu etkileyeceğini düşünüyor. Dolayısıyla enflasyonist ortamda alternatifsiz kalan hisse senetlerine ilgi seçimin yaklaşmasıyla hızlanabilir. Borsa İstanbul’da payları yüzde 35’in altına gerileyen yabancıların bir kısmı seçim sonrası oluşacak tabloya yatırım yapmak isteyecektir. Ama olası yabancı girişinin ‘yüklü’ olması şu aşamada zor gözüküyor. Dolayısıyla şu aşamada enflasyon karşısında kendini korumak isteyen yerli yatırımcılar, seçimlerin yaklaşmasıyla yeni bir ‘trende’ girebilir. Peki, 1 yıllık süreçte hangi hisselere yatırım yapılmalı? Her ne kadar hisse senetleri için olumlu bir tablo çizilse de, bu ‘tüm hisseler yatırımcısını sevindirecek’ demek değil. Hisse senedine yatırım yapacakların ‘seçici’ davranması gerekiyor. Özellikle enflasyonist ortamda karlılığını artıran, ihracat yapan döviz geliri olan şirketlerin hisseleri bir adım öne çıkacaktır. Alım yapmak isteyen yabancı yatırımcılar ise likiditesi yüksek BİST 30 hisselerini tercih edecektir.
Borsa İstanbul’daki kritik seviye 2.486 puan
BİST 100 Endeksi’nde Çarşamba günü yaşanan sert düşüş hareketine rağmen hala 24 Şubat 2022 tarihinde başlattığı yükseliş trendi üzerinde hareket ediyor. Bu tredin destek noktası 2 bin 486 puan seviyesine denk geliyor. Bu sebeple önümüzdeki seanslarda bu noktayı özellikle takip etmekte fayda var. Zira altına gelinmesi ve daha da önemlisi altında kapanışlar yapılması endeksteki kısa vadeli yükseliş trendinin kırılmasına yönelik ilk sinyal olacak. Bu trendin kırıldığının teyidi ise daha önce direnç noktası olarak da çalışan ancak şu anda destek seviyesi olarak görülen 2 bin 408 puan seviyesinin aşağı geçilmesiyle alınabilir. Bu noktanın altında ise 2 bin 354 puan seviyesi önemli bir destek noktası. Yukarıda belirttiğimiz yükseliş trendinin destek noktasının üzerinde kalınması ise pozitif seyrin devamını sağlayabilir. Bu senaryoda ise endekste yeniden 2 bin 700 puanlı seviyelerin hedef olması beklenebilir. Ancak şu anda kısa vadeli indikatörlerin negatif sinyal oluşturma yönünde hamlelerinin olması endekste bir miktar bekle-gör politikası izlemenin doğru olabileceği sinyallerini veriyor.
Seçim öncesi borsa nasıl hareket etti?
Türkiye’de geçmiş yıllarda yapılan genel seçimlere bakıldığında Borsa İstanbul’un bu süreçten olumlu etkilendiği görülüyor. Seçimin yapıldığı tarihten geriye 1 yıllık performansa bakıldığında sadece son yapılan seçimde borsanın yatırımcısına kaybettirdiği görülüyor. 1995-2015 yılları arasında yapılan genel seçimlerin tamamında borsa son 1 yıllık süreci artıda kapatmayı başarmış. Ancak bu noktada şunu belirtmekte yarar var. Seçimler tek başına bir gösterge olamaz. Her dönemin hem ekonomik hem de politik ortamı birbirinden farklılık gösteriyor ve bunun da piyasalara yansıması farklı oluyor.
Dolarda 17.07 TL’nin altına inilmezse 18.25 TL görülebilir
Dolar kuru, 5 Mayıs 2022 tarihinde 14.69 TL seviyesinden başlayan agresif yükseliş trendi üzerindeki hareketini sürdürüyor. Ancak parite için ana yükseliş trendinin 3 Ocak 2022 tarihinde 12.75 TL seviyesinden başlayan trend olduğunu söylemekte fayda var. Şu an için ise daha etkin olan trend 5 Mayıs’ta başlayan trend çizgisi. Bu trendin ise destek noktası 16.79-16.88 TL bandına denk geliyor. Yaşanan sert yükseliş hareketinin bir miktar yavaşlaması için öncelikle bu trend çizgisinin aşağı doğru kırılması gerekiyor. Bu gerçekleşirse 15.73 TL seviyelerine kadar geri çekilme yaşanabilir. Bu noktanın altında ise ana trendin destek noktası olan 15.33 TL desteği bulunuyor. Paritede gerçek bir rahatlama ise bu noktanın aşağı kırılmasıyla mümkün olabilir. Ancak şu anda fiyatların daha önce direnç noktası olarak çalışan 17.07 TL seviyesinin üzerinde gerçekleşmesi bir risk oluşturuyor. Çünkü bu seviyenin üzerinde kalınması paritede daha önceki zirve noktası olan 18.25 TL noktasının test edilme riskini artırabilir.